Umuttur İnsan

İnsan… Bu aralar çokça düşünüyorum dostlar. İnsan, insanlık, insandan insana…

İnsan için hızlı bir akış söz konusu… Dünya’daki gelişmelerle birlikte farklı bir hâl de söz konusu olmuş durumda. Durmadan koşturuyor, bazen etrafına dahi bakmıyor bazen kalabalık bazen yalnız bazen de yalnızlık içinde kalabalık, kalabalık içinde de yalnız… Neyse ki hep böyle bir durum yok. Her ne yaparsa yapsın özünü kaybetmiyor, kaybedemiyor insan. Çünkü insan, bu dünyada en güzel umuttur.

Havadislerim var dostlar şöyle bir toplanalım. Anadolu’da bir ilimizin köylerini dolaştık arkadaşlarla. Burası cennet ülkemiz içinde en fazla köyü olan illerimizden biri. Ne kadar şirin bir görseniz. Dostlarla hele bir soluklanalım dedik. Biz elimizi yüzümüzü yıkarken arka planda bizim için hazırlıklar yapılmış, köylüler toplanmış, çay demlenmiş bile. Biz tabii bir şey bilmiyoruz. Farkında da değiliz. Toplandık arkadaşlarla; halden anlayan, hemhâl olan ahaliye selamlarımızı verdik. Hemen bir toplaşma oldu. Buyurun, köyümüze hoş geldiniz, soluklanın. Çayınız da geliyor birazdan taze demledik. (Bu arada çay deyip geçmeyin. Bizim coğrafyamızda çay çok önemli bir sosyolojik öğedir dikkatinizi çekerim. Kahveye hiç girmedim bile düşünün. Neyse sesli düşündüm galiba. Devam edelim) Allah razı olsun dedik yerimize düşünmüşler. Kısa bir sohbetten sonra çayı veren ağabey dedi ki ‘’köy peyniridir çayın yanına koyalım mı? İyi olur yorulmuşsunuzdur.’’ Arkadaşlarla birbirimize baktık, tebessüm ettik. İçimizi tarifsiz bir huzur aldı. Ne kadar hoş değil mi? İnsan. Birinci fasıl bittikten sonra ikinci fasıl için çayları biz ikram edelim diye çaycı ağabeyi çağırdık. Aldığımız cevap karşısında şahsım ve arkadaşlarım hem duygulandık hem de sevindik. İki üç kişi ve çaycı ağabey birden ‘’olmaz dediler sizin paranız burada geçmez.’’ Israr ettik rica ettik nafile. Daha sonra Muhtar Bey de dahil oldu. Bizlere seslenip ‘’gençler haydi siz çayınızı için daha da uzatmayın’’ deyince hoş sohbete devam ettik. Ne de güzeldi bir bilseniz. Yahu şu anlık dünyada ne de güzel umutlar var ne de güzel umuttur insan.

İnsan; insanın kurdu değil, umududur sevgili dostlar. Sözüm ona modern dünya öyle bir hal aldı ki öyle mesajlar veriyor ki sanırsınız bizi bizden edecek bizi bizden uzaklaştıracak sanırsınız özümüzü bozacak. Yok öyle yağma. Evet katılıyorum dengesizliklerimiz var dengesizlikler yaşayabiliriz. Ama asla ve asla özümüzü, insanlığımızı, tebessümümüzü kaybetmeyeceğiz. O: saf, berrak, kadim, alicenap, güler yüz, yardımsever oluş, iyi oluş, cömert duruş halimiz hep olacak. Olsun da…  Hani dengesizlikler yaşayabiliriz dedim ya evet bunlar da olsun. Olsun ki yeni halimizi yeniden dengemizi bulalım. Şapkayı önümüze koyalım. Tıpkı bir tez-antitez-sentez gibi düşünün. Dünya’nın bir kısmı dengesizliğe alıştı zaten bir kısmı ise dengesizlik- yeniden denge durumunu kaybetmiyor, koruyor. Çok uzağa gitmeyin he, bizden bahsediyorum. Bizler de dengesizlik için de yeniden dengeleri bulanlarız. Sadece Dünya veya ülkeler için değil, insan-insanlık için de durum böyle diye düşünüyorum. Kaybolacakken; bazen bir köy bazen sıcak bir tebessüm bazen bir yardım eli kısacası bir ‘’insan’’ ile umutlarımız tekrardan yeşeriyor, umutlarımız artıyor, toparlanıyoruz. Galiba o öz halimizle kendimizi buluyor, mutlu oluyoruz. Biz buyuz diye içimizden söyleniyor, derin bir nefesle rahatlıyoruz.

İnsan; insanın kurdu değil, insan; insanın ihtiyacıdır. İnsanı; biyolojik, sosyolojik, psikolojik, teolojik hangi yönden alırsanız alın, insan yeniden insana açtır. İnsan, insana ihtiyaçtır. İnsan, insana muhtaçtır. İnsan, insana umuttur. İnsan umuttur, umuttur insan dostlar.

Birbirimize umut olabilmek dileklerimle, umut ile…

Hilal ALKAN

Uzman Psikolojik Danışman